Gençken ne pürüzsüz bir cilde ne de ipeksi saçlara sahip olmak için çaba harcamanız gerekir. Ama otuzlarınıza geldiğinizde saçınızın eskisi gibi olmadığını fark etmeye başlarsınız. Siz nasıl olduğunu anlamadan saçınızın dört bir yanından beyazlar fışkırıp durur. Bir zamanlar ışık saçan o bukleler, karman çorman, kuru ve güçsüzdür artık ve şekillendirici ürünlere eskisi gibi kolay cevap vermez.
Umutsuzluğa kapılmayın. Bilim insanları, saçın yaşla birlikte nasıl değiştiğini araştırıyor, saçın gerek güneş ışığı ve ısıyla şekillendirme gibi dış etmenler gerekse hormonal değişiklikler gibi saçın parlaklık ve dokusunda değişikliğe yol açabilecek iç etmenler tarafından nasıl etkilendiğini inceliyorlar. Bu araştırmalardan yola çıkarak, diyor Pantene’in organometalik kimya dalında doktora dereceli saç uzmanı Steven Shiel, saçın parlaklık, dolgunluk ve canlılığının yeniden kazanılmasına yardımcı, yaşlanmaya karşı teknik ve ürünler ortaya çıkmakta.
24, 34, 44 ya da 64 de olsanız, saçınızın en güzel halini korumak istiyorsanız işte sırları.
Gençlik Işıltısını Canlandırın Saçınızın seneler boyunca güneş ışığına maruz kalması, kimyasal işlemler ve ısıyla çalışan şekillendiriciler, saç kütiküllerini yıpratarak ışığı emen pürüzlü bir yüzey yaratır. Dahası otuzlu yaşlarda saça doğal ışıltı kazandıran yağlar giderek azalmaya başlar. “Yaşlandıkça sebum üretimi azalır,” diyor Shile. “Bu ise saçlı derinizin de saçınızın da daha kuru olması anlamına gelir.”
Saçınızın parlaklığını şampuandan sonra saç kremi kullanarak geri kazanabilirsiniz. Saç kreminizin setil alkol ve dimetikon içermesine dikkat edin, bu maddeler nem ve parlaklığı saçınıza geri kazandıracaktır. Ayrıyeten haftada bir saçınıza derinlemesine bakım uygulayın. Saniyeler içinde saçınıza parlaklık kazandırmak istiyorsanız, saçınıza şekil verdikten sonra parlaklık verici saç spreyi kullanın.
Saçınıza Volüm Kazandırın
Erkeklerin saç çizgileri çekilip kelleşirken kadınların saçları da yaşla birlikte incelir, çünkü saç tellerinin çapı küçülür. Örneğin atkuyruğunuzun dağılmasını önlemek için tokanızı fazladan bir kez daha bükmeniz gerektiğini fark etmiş olabilirsiniz.
Yaşla birlikte saçınızın yapısı da değişir. “Saç telleri büzüşür, incelip güçsüzleşir,” diyor Shiel “ve kullandığınız şampuan ya da saç kremi fazla yoğunsa saçlarınızın donuklaşması ihtimali de yüksektir.” İnce saçlar için üretilen ürünler, saçlı derinizde biriken ve saçın zayıflamasına yol açabilecek yağ, kir ve jöle artıklarını nazikçe temizleyen temizlik maddeleri içerir.
Saç Dünyası başlıklı kitabın yazarı, saç uzmanı John Gray, buklelerinizin daha hacimli görünmesini istiyorsanız, saç şekillendirici ürünler çekmecenizde saç köpüğünün yer alması gerektiğini söylüyor. Saç köpüğü, ince telleri kalınlaştırmak söz konusu olduğunda Gray’in “sihirli mermi” adını verdiği katyonik polimerden büyük miktarlarda içerir.
İster inanın ister inanmayın, saç boyamak gerçekten de ince telli saçların daha kalın ve sağlıklı görünmesini sağlayabiliyor. Bunun sebebi, boyanın kütikülleri kaldırıp saç tellerini kalınlaştırıyor olması. Gölge de açık ve koyu tonlar arasında kontrast yaratarak saç tellerinin daha da kalın görünmesine yol açar.
Kimyasal İşlem Görmüş Saçlar Boya saçın daha dolgun görünmesini sağlasa da, boya ya da gölge yaptığınızda saçın yalnızca renginde değil, aynı zamanda yapısında da değişiklik yapmış olursunuz. Saçın yapısı boyadan olumsuz etkilenir; saçlar sertleşir, donuklaşır ve kolay zarar görebilir hale gelir. İlk yapmanız gereken, ısıyla çalışan şekillendirici ürünleri dikkatli kullanmak. Fön makinesi ya da saç düzleştiricinizi kullanmadan önce ısıya karşı koruyucu bir ürün kullanın. Ayrıca saçlarınızı yakmadan istediğiniz şekli elde etmenizi sağlayacak en düşük ısı ayarını seçin.
İkinci korunma yöntemi ise boyalı saçlar için tasarlanan şampuan ve saç kremlerini kullanmak. Bu ürünler, saçlarınızı güneş ışınlarına – ki güneş ışığı, saç rengini soldurup gölgelerin rengini patlatır – karşı koruyan UV filtreleri ile sertleşen kütikülleri canlandırıp güçlendiren nemlendirici maddeler içerir.
